Öncelikle yeni yıl hepimize bol sağlık, mutluluk, sevgi başarı ve huzur getirsin. Eflatun Beslenme Ekibi olarak herkese çok güzel bir yıl diliyoruz.
Yeni bir yıla adım atacağımız ilk akşam gibi özel günler, çoğu kişi için farklı ve keyifli anların bir araya geldiği zamanlardır. Ancak bu günlerde beslenme alışkanlıklarımızın rutinimizden sapması, bazı kişilerde endişe ve kaygıya neden olabiliyor. Diyet yapanların ya da sağlıklı beslenme düzenine alışmış bireylerin sıkça dile getirdiği “Kilo alacağım”, “Diyetim mahvoldu”, “Neden bu kadar yedim?” gibi düşünceler, bu özel anların keyfini kaçırabiliyor.
Öncelikle şunu anlamalıyız: Hayat, her zaman siyah ya da beyaz değildir ve zaten böyle olmamalıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı, katı kurallara bağlı bir yarış değil, dengeyi bulma sanatıdır. Yılbaşı gecesi gibi özel anlarda yediklerimiz ya da içtiklerimiz bizi bir anda sağlıksız yapmaz. Aynı şekilde, bir yıl boyunca sadece bir kez brokoli yemek de bizi sağlıklı bir birey yapmaya yetmez.
Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürebilmek, yalnızca ne yediğimizle değil, yemeğe olan yaklaşımımızla da ilgilidir. Eğer özel bir günde yediğiniz bir dilim pasta veya ağır bir akşam yemeği, sizi suçluluk duygusuna sürüklüyorsa, aslında en büyük zararı kendinize bu şekilde veriyorsunuz. O günü “diyetten çıkış” ya da “başarısızlık” olarak görmek yerine, sosyal bağları güçlendirdiğiniz ve keyif aldığınız bir an olarak değerlendirin.
Unutmayın ki yılda birkaç kez bu tür özel günlerde normalin biraz dışına çıkmak, sağlıklı bir vücut ya da yaşam tarzı üzerinde ciddi bir etki yaratmaz. İnsan bedeni, esnek ve adaptasyon kabiliyetine sahip bir yapıya sahiptir. Eğer ertesi gün yeme düzeninizi biraz daha hafif tutar ve normal rutininize dönerseniz, vücudunuz bu durumu kolayca tolere edecektir.
İnsan olmak demek, duygularımız, alışkanlıklarımız ve bazen yaptığımız küçük sapmalarla bir bütün olmaktır. Kendinize bu gerçeği sık sık hatırlatın: Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Hayatın tadını çıkarabileceğiniz bu tür günler, aslında sağlıklı yaşam tarzının bir parçasıdır. Çünkü sağlıklı olmak, yalnızca fiziksel bir durum değildir; aynı zamanda zihinsel ve duygusal dengede olmayı da gerektirir.
Kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam, uzun vadeli bir süreçtir. Birkaç özel gün, bu sürecin genel sonucunu etkilemez. Önemli olan, bu günlerin ardından eski rutininize dönmeniz ve yediklerinizle değil, o an yaşadığınız keyifli anılarla odaklanmanızdır.
Sağlıklı beslenme, yalnızca kalori hesaplamak veya belirli gıdaları tüketmek anlamına gelmez. Aynı zamanda sosyal hayatınız, duygusal ihtiyaçlarınız ve fiziksel sağlığınız arasında bir denge kurmayı içerir. Bu dengeyi bulduğunuzda, bir dilim pastanın ya da birkaç fazla kalorinin sizi yoldan çıkarmadığını fark edeceksiniz.
Eğer bir özel günün ardından pişmanlık yerine dengeyi yeniden sağlayarak ilerlerseniz, bu sürecin size zarar değil, katkı sağladığını göreceksiniz. Hayatın tadını çıkarmak, sağlıklı yaşamın bir parçasıdır. Öyleyse kendinize bir iyilik yapın: Özel günlerde suçluluk yerine keyfi, katı kurallar yerine esnekliği ve dengeyi seçin.
Özel günler, sosyal bağlarımızı güçlendirdiğimiz, sevdiklerimizle keyif aldığımız anlardır. Bu anların beslenme kaygılarıyla gölgelenmesine izin vermeyin. Sağlıklı bir yaşam, uzun bir yolculuktur ve bu yolculukta birkaç kez normale göre fazla yemek sizi hedefinizden alıkoymaz. Dengeyi kurun, kendinize karşı nazik olun ve hayatın tadını çıkarın!